{ "title": "Namazın Faziletleri", "image": "https://www.cumanamazi.gen.tr/images/namazin-fazileti(1).jpg", "date": "23.01.2024 06:38:36", "author": "Safiha", "article": [ { "article": "
Namaz ibadetlerin en faziletlisidir. Peygamber'imiz (Sallallahü aleyhi vessellem) buyuruyor ki:
“Hiçbir kula kıldığı iki rekât namaz için verilen izinden daha değerli bir bağış verilmiş değildir. ” Tirmizi, 5/176; Ahmet b. Hanbel, el-müsned, 5/268; İbnu Ebi Şeybe, et- Tebarani, el-Mu'cemu'l Kebir, 8/151.

Muhammed İbni Şirin (R. A) buyurur ki; “İki rekât namazla cennet arasında tercih kullanmak durumunda kalsam, iki rekât namazı Cennete tercih ederim. Çünkü iki rekât namazda Allah Teâlâ‘nın rızası, cennette ise benim hoşnutluğum bahis mevzuudur. ”
Bildirildiğine göre Allah Teâlâ yedi kat gökleri yaratınca melekler ile doldurdu ve hiçbir an ara vermeksizin onları namaz kılarak ibadet etmeye memur kıldı. Her gök halkına bir türlü ibâdet emretti: Birinci semâdakilere Sûr'a üfleninceye kadar ayakta dikilmeyi, bazı semâ ehline rüku'u, bazılarına secdeyi, diğer bazılarına da O'nun heybeti karşısında kanatlarını yere sererek ibadet etmeyi, emir buyurdu. İlliyyûn Melekleri ile Arş Melekleri Arş'ın etrafında dolanarak Allah Teâlâ ‘yı hamd ile tesbih ederler, yeryüzündekiler hesabına O'ndan afv dilerler.

Allah Teâlâ bütün bunları müminlere ikram olmak üzere bir namazda toplamıştır. Tâ ki gök halkının ibadetlerinin hepsinden, içinde birer numune bulunsun. Ayrıca namazda Kur-ân'i Kerim okumayı ilâve etti ve kullardan da bu ibâdete şükretmeyi istedi, bu şükür, namazı, şartları ve ölçüleri nispetince kılmakla yerine getirilebilir.

Allah Teâlâ buyuruyor ki

“Onlar ki, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızkın bir kısmini fakirlere verirler. ” (Bakara – 3)

“Namazı dosdoğru kılın, zekât verin ve rükûa varanlar ile rükûa varın. ” (Bakara – 43)

“Namazı dosdoğru kıl. ” (Isra – 78)

“Fakat onlardan ilimde yüksek dereceye erenler ile müminler, sana indirilen Kur'an ile senden evvel gelen kitaplara inanırlar. Onlar namazı dosdoğru kılanlar, zekât verenler, Allah'a ve hiret Günü'ne inananlardır, iste onlara biz büyük ecir vereceğiz. ” (Nisa – 162)

Kur'an-i Kerim'de nerede namazdan bahsedilmişse“dosdoğru kılmak” kaydına bağlandığını görürsün. Buna karşılık münafıklardan bahsederken Allah Teâlâ söyle buyuruyor:
“Namazlarının şuurunda olmayan namaz kılıcıların vay haline!” (Maun – 4-5)

Görülüyor ki, Allah Teâlâ müminlerden; “Namazı dosdoğru kılanlar” diye bahsederken münafıklardan sadece“namaz kılanlar” diye bahsetmektedir. Bunun sebebi, namazı kılanlar çok olmakla birlikte“namazı dosdoğru” kılanların az olduğunu belirtmektir. Sıradan gafiller isledikleri amelleri, geleneğe uymak için isler ve ibadetleri Allah Teâlâ ‘ya takdim edileceği gün“Kabûl edilir mi, edilmez mi?” diye düşünmezler.

Rivayete göre, Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi vessellem) buyuruyor ki:
İçinizden öyleleri vardır ki, kıldıkları namazların sadece üçte biri veya dörtte biri veyahut beste biri yahud da altıda biri. (Peygamber (Sallallahü aleyhi vessellem.)'imiz onda bire kadar çıkmıştır) yazılır.

Peygamber (Sallallahü aleyhi vessellem)'imiz bu hadisi ile namazların ancak şuurlu olarak kılınanlarının yazılacağını açıklamak istemiştir.

Peygamber'imiz (Sallallahü aleyhi vessellem buyuruyor ki: “Allah Teâlâ ‘ya kalbi ile yönelerek iki rekât namaz kılan kimse anasından doğduğu gün gibi günâhlarından sıyrılır. ” Kulun namaz kılması ancak kalbiyle Allah Teâlâ ‘a yöneldiği zaman büyük önem taşır. İçi vesveseler ile oyalanarak namaza bütün varlığı ile kendini vermezse söyle birinin durumuna düşer; Bir adam düşünün ki, kusurunu bağışlamak için hükümdarın kapısına varmış, içeri alınarak huzuruna dikilmiştir.

Hükümdar yanına gelince sağa sola bakmaya başlamış ve hükümdar da onun dileğini yerine getirmemiştir. Çünkü hükümdar, kendisine verilen önemin derecesine göre. Dilekleri karsılar.

İste namaz da buna benzer, insan namaza durunca onun şuurundan uzak kaldığı takdirde, kıldığı namaz kabul olunmaz.

Bilesin ki, namaz bir padişah tarafından verilen düğün ziyafetine benzer, orada herkese açık, çeşitli tat ve faydası olan her türlü yiyecek ve içecek bulunur. Namaz da böyledir. Allah Teala, insanları çeşitli davranış ve zikirleri bir araya getirerek ona davet etmiş, ibadetin çeşitli tatlarına bir arada kavuşsunlar diye onlara bu ibadeti sunmuştur. Onun içindeki hareketler ziyafetteki yemeklere, zikirler ise içeceklere benzer.

Derler ki namazda onikibin haslet vardır. Sonra bu onikibin haslet oniki haslette bir araya getirilmiştir. Şimdi namaz kılmak isteyen kimse eksiksiz bir namaz kılmak için bu oniki hasleti bir arada bulundurmak mecburiyetindedir.

Bu oniki hasletin altısı namazdan önce, altısı da namazın içindedir:

1- İlim: Çünkü Peygamber'imiz (Sallallahü aleyhi vessellem)“Bilerek işlenen az amel, cahilce işlenen çok amelden daha hayırlıdır. ” buyurur. Es-Suyuti, el-Cemi'ul Sağir, 2/70.

2 – Abdest: Peygamber (Sallallahü aleyhi vessellem)'imiz“temizlenmeksizin namaz olmaz” buyurmuştur. Ebu Davut, taharet; İbnu Mace, taharet; Tirmizi, Taharet.

3 – Elbise: Allah Teala:“Ey ademoğulları, her mescidde ziynetinizi takının” buyurur (A'raf – 31) Buradaki“ziynetinizi takının”: “her namaz vakti elbisenizi giyinin. ” demektir.

4 – Vakti gözetmek: Allah Teala: “Hiç şüphesiz, namaz müminler üzerinde vakitleri belirli bir farzdır. ” buyuruyor (Nisa – 103).

5 – Kıbleye yönelmek: Allah Teala: ”Namazda yüzünü Mescid-i Haram yönüne döndür. Nerede olursanız olun, yüzlerinizi çevirin. ” buyuruyor. (Bakara – 144)

6 – Niyyet: Çünkü Peygamber (Sallallahü aleyhi vessellem)'imiz: “Ameller niyetlere bağlıdır. Herkes neye niyyet ederse onu elde eder” buyuruyor. Buhari; Ebu Davut; Tirmizi, Nesai; İbnu Mace; Ahmet b. Hanbel.

7 – Tekbir almak: Çünkü Peygamber (Sallallahü aleyhi vessellem)'imiz: “Tekbir alınca namaz dışı her şey haram olur, selâm verince bu yasak sona erer. ” buyuruyor. Tirmizi; Ebu Davut, İbnu Mace; Ahmet b. Hanbel, ed-Darimi, es-Sünnen.

8 – Ayakta dikilmek: Nitekim Allah Teala“Allâh için ayakta dikilerek dua edin. ” buyuruyor. Bu“Ayakta namaz kılın” demektir. (Bakara – 288)

9 – Fatiha sûresini okumak: Nitekim Allah Teala“Sonra Kurân'dan kolayınıza geleni okuyun” buyuruyor. (Müzemmil – 20)

10 – Rükûa varmak: Nitekim Allah Teala“Namazı dosdoğru kilin, zekât verin ve rükûa varanlar ile rükûa varın. ” buyuruyor (Bakara – 43).

11 – Secdeye varmak: Nitekim Allah Teala“Ey müminler, rükûa varın, secde edin, Rabb'inize ibadet edin, hayırlı isler isleyin” buyuruyor. (Hacc – 77)

12 – Tahiyyâtta oturmak: Peygamber'imiz (Sallallahü aleyhi vessellem)“Kişi son secdeden başını kaldırıp ettihiyyâtü okuyacak kadar bir zaman oturunca namazı sona erer. ” buyuruyor. Ez-Zeyla'i, Nasbu'r-Raye, 1/435.

İste bu oniki şart bir araya gelince bunların kemâl derecesi kazanabilmesi için mühür mesabesinde ihlâs gerekir.

Allah Teâlâ buyuruyor ki

“Kâfirlerin canı sıkılsa da dinde yalnız Allah'a yöneterek ihlâsla O'na dua edin. ” (Mü'minun – 14)

Namazın birinci hasleti ve şartı olan ilim üçe ayrılır

1 – Namazın farz ve sünnetlerini birbirinden ayirdedebilmek.

2 – Abdestin farz ve sünnetlerini bitmek. Çünkü bu namazın tamamındandır.

3 – Şeytanin tuzaklarını bilip önemle onlara karşı koymak.

Abdest üç şey sayesinde tamam olur?

1 – Kalbi kin, kıskançlık ve bozukluktan arındırmak.

2 – Bedeni günahlardan temizlemek.

3 – Abdest âzâlarını, suyu israf etmeksizin iyice yıkamak.

Elbise de üç şey ile tamam olur?

1 – Kazancın helâl olması.

2 – Pislikten arındırılmış olması.

3 – Sünnete uygun olması, büyüklük taslamak ve çalım satmak edası taşımaması.

Vakti gözetmek dahi şu üç şey sayesinde yerine getirilir

1 – Vaktin girişini gözetlemek üzere gözün güneşte, ayda ve yıldızda olması.

2 – Kulağın ezanda olması.

3 – Kalbin daima vaktin girmesini düşünür halde bulunması.

Kıbleye durmak da üç şey sayesinde eksiksiz olur?

1 – Yüzünü kıbleye çevirmek.

2 – Kalbini Allah Teâlâ ‘ya yöneltmek.

3 – Allah Teâlâ'dan korku duyarak nefsi küçük görmek.

Niyet de üç şey sayesinde kemâl vasfı kazanır

1 – Hangi namazı kıldığını bilmek.

2 – Allah Teâlâ‘nın huzurunda durduğunu, O'nun seni gördüğünü bilerek çekingenlik duygusu içinde dikilmek.

3 – Allah Teâlâ‘nın senin kalbinde saklı tuttuğun her duyguyu bildiğini bilerek dünya ile ilgili düşüncelerden uzak durmak.

Tekbir'in eksiksiz olması da üç şeye bağlıdır

1 – Kararlı ve doğru bir tekbir getirmek.

2 – Ellerini kulak hizasına kadar kaldırmak.

3 – Uyanık bir kalple ve hürmet edası taşıyarak tekbir almak.

Ayakta dikilmenin (Kıyamın) kâmil olabilmesi de üç şeye dayanır

1 – Gözlerini secde yerine dikmek.

2 – Kalbini Allah Teâlâ ‘ya vermek.

3 – Sağa – sola bakınmamak.

Kur-an'i Kerim okumanın kusursuzluğu da üç şarta bağlıdır

1 – Kelimeleri gevelemeden, âyet sırasına uyarak Fatiha suresini doğru okumak.

2 – Düşünerek ve âyetlerin mânâsının şuurunda olarak okumak.

3 – Okuduğuna göre amel etmek.

Rükûun kusursuzluğu da üç şeye bağlıdır

1- Sırtını düz tutmak, fazla eğip veya fazla doğru durmamak.

2 – Parmaklarını açarak ellerini diz kapaklarına dayamak.

3 – Rükû hâlinde vücûdun durulmasını sağlayarak, vakar ve hürmet içinde tesbih cümlelerini okumak.

Secdenin kusursuzluğu da üç şarta bağlıdır

1 – Elleri kulakların hizasında yere koymak.

2 – Dirsekleri yere yaymak.

3 – Secde halinde vücûdun durulmasını sağlayarak hürmetle tesbih cümlelerini okumak.

Ettehiyât'a oturmanın kusursuzluğu da üç şeye bağlıdır

1 – Sağ ayağının bilekten aşağısını bükerek sol ayak üzerine oturmak.

2 – Hürmet İçinde Ettehiyyatü'yü okumak, kendin ve bütün müminler için duâ etmek.

3 – dabına uyarak selâm vermektir. Daba uygun selâm da sağa verdiğin selâmın o tarafta bulunan koruyucu melekler ile, erkek ve kadın müminlere olduğunu, sola verdiğin selâmın da yine soldaki koruyucu meleklere, erkek ve kadın müminlere yöneldiğini şuurlu bir niyetle yapmana bağlıdır.

Kusursuz ihlâs da üç şeye bağlıdır

1 – Kıldığın namazla insanların teveccühünü değil, Allah Teâlâ‘nın rızasını aramak.

2 – Başarıyı Allah Teâlâ'dan bilmek.

3 – Kıyamet Günü'ne götüresiye kadar namazı korumak. Çünkü Allah Teala“iyilik isleyen” dememiş, “iyilik getiren” buyurmuştur. En'am, 160.
" } ] }